24 Haziran Seçimlerine Doğru | Denge Denetlemenin Dokuz Ölçütü Işığında Seçim Bildirgeleri

Yapılmasından ancak iki ay evvel ilan edilen 24 Haziran seçimleri, Türkiye siyaseti açısından tarihi bir değer taşıyor. Bu seçimde Türkiye geçen yıl 17 Nisan’da halk oylamasında kabul edilen Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi dahilinde yasama ve yürütme organlarını seçecek.

Yeni sistemde Cumhurbaşkanının siyasi partisiyle bağı kesilmiyor, bu nedenle siyasi partilerin seçim bildirgeleri, hem yasama hem de yürütme için ortak vaatleri içeriyor. Bu nedenle de, yeni sistemin ilk kez hayata geçeceği bu seçimler öncesi bildirgeleri özümsemek, her zamankinden daha önemli.

Bildirgeler, her ne kadar son yıllarda kutuplaşma ve popülizmde görülen yükseliş nedeniyle, tüm dünyada giderek daha az okunsalar da, partilerin o ülkenin yönetimine dair siyasi vizyonlarını, programlarını, projelerini ve toplum açısından kritik meselelere yaklaşımlarını özetleyen belgelerdir. Yani, bilinçli tercih yapmak isteyen bir vatandaş için, sandıkta içine sinecek bir karar vermenin yanı sıra, kazananları seçimlerden sonra da denetleyebilmek, verdikleri sözlere sadık kalıp kalmadıklarını izlemek için bildirgeler temel kaynaklardır.

Ancak diğer yandan bu metinleri bütüncül bir bakış açısıyla okumak ve değerlendirmek kolay değildir. Türkiye’nin dört bir yanından farklı görüşlere sahip 270 sivil toplum kuruluşunun ortak bir denge denetleme talebi için birlikte mücadele ettiği bir hareket olarak, biz bildirgelere bu gözden bakarak, partilerin Türkiye’nin demokratikleşmesi için şart temel denge denetleme mekanizmalarına ne kadar yer verdiklerini ya da vermediklerini anlamaya çalıştık. Bunu yaparken amacımız, denge denetleme mekanizmalarıyla güçlendirilmiş olgun bir demokraside bir arada yaşamak isteyen vatandaşlar için güvenilir bilgi kaynağı olmak ve bilinçli oy kullanmalarına katkı sunmak.

Farklı düşünüyoruz, bir arada çözüyoruz!
BİZE KATILIN